REST ve RESTful Arasındaki Fark
REST (Representational State Transfer), günümüzde web tabanlı uygulamaların temel tasarım prensiplerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Web servisleri ve uygulama programlama arayüzleri (API'ler) için popüler bir mimari stilidir. REST, uygulamalar arasında veri alışverişi ve iletişim için kullanılan HTTP protokolüne dayanır. REST'in yanı sıra, RESTful terimi de sık sık kullanılmaktadır. Bu terimler birbirine yakın gibi görünse de aralarında bazı farklar vardır. Bu makalede, REST ve RESTful arasındaki farkları anlatacağız.
REST (Representational State Transfer)
REST, ilk olarak 2000 yılında Roy Fielding tarafından "Architectural Styles and the Design of Network-based Software Architectures" başlıklı doktora tezinde tanıtılmıştır. Fielding, World Wide Web'in temel prensiplerini inceleyerek ve açıkça tanımlayarak REST'i açıklamıştır. REST, kaynakların temsilini ve bu kaynaklara yönelik işlemleri tanımlar.
Temel olarak, REST, kaynakları benzersiz bir URL ile temsil eder. Örneğin, bir haber sitesi REST API'si, farklı haberlerin URL'sini kullanarak her bir haber kaynağına erişimi sağlayabilir. REST, HTTP yöntemlerini (GET, POST, PUT, DELETE vb.) kullanarak bu kaynaklarla etkileşim kurar. GET, belirli bir kaynağın alınması için kullanılırken, POST, yeni bir kaynak oluşturmak için kullanılır ve PUT, var olan bir kaynağı güncellemek için kullanılır.
REST'in temel prensipleri şunlardır:
-
Stateless (Durumsuz): İstemci sunucuyla etkileşime geçtiğinde, istemcinin sunucu hakkında önceden bilgi saklamaması gerekir. Her istek, bağımsız ve kendine yeterli olmalıdır.
-
Client-Server Architecture (İstemci-Sunucu Mimarisi): İstemci ve sunucu bağımsızdır ve birbirlerinin iç yapısını bilmemelidir. İstemci, sunucu üzerindeki kaynakları yöneten sunucu tarafı kodundan haberdar olmadan veri alışverişi yapabilir.
-
Cacheability (Önbelleğe Alınabilirlik): Sunucu, cevapları önbelleğe alınabilir hale getirebilir. Bu, performansı artırır ve ağ trafiğini azaltır.
-
Uniform Interface (Birimli Arayüz): Tüm kaynaklar benzersiz bir URL ile temsil edilir ve kaynaklara erişmek için standart HTTP yöntemleri kullanılır.
RESTful
RESTful terimi, "RESTful API" veya "RESTful Web Servisleri" gibi terimlerle sık sık kullanılır. Bir web hizmetinin RESTful olması, REST prensiplerini takip eden bir web servisi anlamına gelir. Başka bir deyişle, RESTful, REST mimarisini uygulayan bir web hizmetidir.
RESTful API, temel olarak REST prensiplerine uygun bir API'dir. Kaynaklar, benzersiz URL'lerle temsil edilir ve HTTP yöntemleri (GET, POST, PUT, DELETE vb.) kullanılarak bu kaynaklara erişilir. Bu API'ler, REST'in temel prensiplerini takip ederek veri alışverişi yaparlar.
REST ve RESTful Arasındaki Fark
Ana fark, REST'in bir mimari stil olması ve RESTful'in bu mimari stilin uygulandığı bir yapı olmasıdır. Yani, her RESTful API REST prensiplerine uygun olmalıdır, ancak her RESTful servis REST olarak adlandırılmaz. REST, genel bir kavramdır ve RESTful, bu kavramın uygulandığı spesifik bir yapıdır.
REST ve RESTful, modern web uygulamaları ve servisler için önemli mimari stillerdir. REST, kaynakların temsilini ve HTTP protokolünü kullanarak veri alışverişini tanımlar. RESTful ise bu prensiplerin uygulandığı web hizmetlerini ifade eder. REST ve RESTful'in doğru bir şekilde uygulanması, web hizmetlerinin verimli, ölçeklenebilir ve daha kolay anlaşılabilir olmasına yardımcı olur.
RESTful API Tasarımı ve İsimlendirme
RESTful API (Application Programming Interface - Uygulama Programlama Arayüzü), günümüzde web uygulamalarının temel yapı taşlarından biri olarak karşımıza çıkar. RESTful API'ler, kaynak tabanlı mimari prensiplerine dayanır ve HTTP protokolünü kullanarak uygulamalar arasında veri alışverişi sağlar. Bu makalede, RESTful API tasarımında dikkate alınması gereken bazı yararlı bilgileri ve isimlendirme konusundaki önemli noktaları ele alacağız.
RESTful API Tasarımı İlkeleri
RESTful API tasarımında, kullanıcıların ve diğer uygulamaların API'yi kolayca anlayıp kullanabilmesi için bazı prensiplere uyulması önemlidir. İşte dikkate alınması gereken temel ilkeler:
-
Kaynak Temelli Tasarım: RESTful API, sunucuda temsil edilen kaynakları temsil eder. Her kaynak, benzersiz bir URL (Uniform Resource Locator) ile tanımlanır. Örneğin, bir blog yazısı için "/posts/123" şeklinde bir URL kullanılabilir.
-
HTTP Yöntemlerinin Kullanımı: HTTP protokolü, GET, POST, PUT, DELETE gibi farklı işlem yöntemlerini içerir. RESTful API, bu yöntemleri doğru bir şekilde kullanarak kaynaklara yönelik işlemleri gerçekleştirir. Örneğin, GET isteği ile bir kaynağın bilgileri alınabilirken, POST isteği ile yeni bir kaynak oluşturulabilir.
-
Durumsuzluk (Statelessness): RESTful API, istemci-sunucu iletişiminde durumsuz (stateless) olmalıdır. Her istek, istemci tarafından gereken tüm bilgilerle birlikte sunucuya gönderilmelidir ve sunucu, istemci durumu saklamamalıdır. Bu sayede istemci ve sunucu arasındaki bağlantı, her bir istekte bağımsızdır.
-
Doğru Durum Kodları (Status Codes): Sunucu, API isteklerine uygun yanıtlar verirken HTTP durum kodlarını kullanmalıdır. Başarılı işlemler için 200 serisi kodlar, hatalar için 400 serisi kodlar ve sunucu hataları için 500 serisi kodlar kullanılabilir.
-
Veri Formatları: RESTful API, veri alışverişinde genellikle JSON (JavaScript Object Notation) veya XML (Extensible Markup Language) gibi yaygın veri formatlarını kullanır. API'nin belirli bir veri formatını desteklemesi ve bu formatı belirtmesi önemlidir.
RESTful API İsimlendirme
RESTful API tasarımında, URL ve kaynak isimlendirme önemli bir rol oynar. İsimlendirmede tutarlılık, anlaşılabilirlik ve öngörülebilirlik esastır. İşte bazı RESTful API isimlendirme kuralları ve önerileri:
-
Kullanıcı Dostu URL'ler: API URL'leri, kullanıcılar ve diğer geliştiriciler için anlaşılır ve kolay okunabilir olmalıdır. Kaynakları ve işlemleri tanımlamak için açıklayıcı terimler kullanmak önemlidir. Örneğin, "/posts" kaynakları için GET isteği ile tüm blog yazılarının listelendiği bir URL kullanılabilir.
-
Tekil ve Çoğul Kaynaklar: API URL'lerinde, kaynaklar tekil veya çoğul olarak isimlendirilebilir. Örneğin, "/post/123" şeklinde tekil bir blog yazısı için URL kullanabilir veya "/posts" şeklinde tüm blog yazılarının listelendiği bir URL tercih edebilirsiniz.
-
HTTP Yöntemlerinin Kullanımı: İsimlendirmede, HTTP yöntemleri de göz önünde bulundurulmalıdır. GET isteği, kaynakları almak için kullanılırken, POST isteği yeni kaynak oluşturmak için kullanılabilir. İsimlendirmede bu yöntemlerle uyumlu bir yapı kullanmak önemlidir.
-
Ağaç Benzeri Yapı: Eğer API'nizde birden fazla ilişkili kaynak varsa, ağaç benzeri bir yapı kullanabilirsiniz. Örneğin, "/categories/123/posts" şeklinde bir URL, belirli bir kategorideki tüm blog yazılarını getirebilir.
-
Versiyonlama: API'nizi güncellemek veya yeni sürümler eklemek gerekebilir. API'nizi versiyonlamak, mevcut kullanıcılara kesintisiz bir deneyim sunmak ve geriye dönük uyumluluğu sağlamak için önemlidir. Versiyon numarasını URL'lerde veya başlık (header) bilgilerinde belirtmek tercih edilebilir.
RESTful API tasarımı ve isimlendirme, kullanıcıların ve diğer geliştiricilerin API'nizi kolayca anlayıp kullanmasını sağlamak için önemlidir. Tutarlı ve anlaşılır URL yapıları, API'nizin başarılı bir şekilde kullanılmasına ve bakımının kolay yapılmasına yardımcı olur. Ayrıca, API'nizi doğru şekilde isimlendirmek, API'nin uzun ömürlü ve geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından benimsenmesini sağlar.
Örnek RESTful API isimlendirmeleri
-
/users
: Bu URL, tüm kullanıcıları listelemek için kullanılabilir. GET yöntemi ile istemci, kullanıcıları alabilir.
-
/users/123
: Bu URL, kullanıcıların detaylarını görmek için kullanılır. 123, kullanıcının benzersiz kimliğini temsil eder. GET yöntemi ile istemci, belirli bir kullanıcıyı alabilir.
-
/users/123/posts
: Bu URL, belirli bir kullanıcının tüm blog yazılarını listelemek için kullanılabilir. GET yöntemi ile istemci, 123 ID'li kullanıcının tüm yazılarını alabilir.
/search
: Bu URL, bir arama fonksiyonunu çağırmak için kullanılabilir. Örneğin, /search?q=keyword
şeklinde bir istek göndererek belirli bir anahtar kelimeyi içeren kayıtları aramak için bu fonksiyonu çağırabilirsiniz.
RESTful Web API'da TLS/SSL ve Veri Sıkıştırma (Compression) Kullanımı
RESTful API'lar, günümüzde web uygulamalarının temel yapı taşlarından biri haline gelmiştir. API'lar, kullanıcıların uygulamalar arasında veri alışverişi yapmasını ve hizmetleri etkileşime geçirerek daha işlevsel ve zengin uygulamaların oluşturulmasını sağlar. Ancak, bu veri alışverişi sırasında güvenlik ve performans gibi önemli konulara dikkat etmek gereklidir. Bu makalede, RESTful Web API'larında TLS/SSL ve veri sıkıştırma (compression) kullanımının önemini ve avantajlarını inceleyeceğiz.
TLS/SSL Nedir?
TLS (Transport Layer Security) veya eski adıyla SSL (Secure Sockets Layer), veri güvenliği için kullanılan bir güvenlik protokolüdür. TLS/SSL, verilerin istemci ve sunucu arasında güvenli bir şekilde şifrelenerek iletilmesini sağlar. Bu sayede, veri alışverişi sırasında ortadaki saldırganlar tarafından verilerin dinlenmesi veya çalınması engellenir.
TLS/SSL, HTTPS protokolüyle birlikte kullanılır. HTTPS, HTTP protokolünün güvenli sürümüdür ve TLS/SSL şifreleme yöntemini kullanarak veri güvenliğini sağlar. HTTPS, tarayıcılar tarafından desteklenir ve kullanıcıların güvenli web sitelerine bağlanmasını sağlar. RESTful API'lar da genellikle HTTPS üzerinden çalıştırılarak veri güvenliğinin korunmasına büyük özen gösterirler.
Veri Sıkıştırma (Compression) Nedir?
Veri sıkıştırma, veri boyutunu azaltarak veri transferi sırasında bant genişliği ve işlemci kullanımını azaltan bir tekniktir. Sıkıştırma, verilerin daha hızlı bir şekilde iletilmesini sağlar ve kullanıcıların daha düşük gecikme süreleriyle hizmetlere erişmelerine yardımcı olur. RESTful API'lar, veri sıkıştırmayı kullanarak performansı artırabilir ve veri alışverişini daha verimli hale getirebilir.
Veri sıkıştırma, genellikle iki türde yapılır: sunucu tarafı ve istemci tarafı sıkıştırma. Sunucu tarafı sıkıştırma, sunucu tarafından verilerin sıkıştırılmasını ve istemciye sıkıştırılmış verilerin iletilmesini sağlar. İstemci tarafı sıkıştırma ise istemci tarafından verilerin sıkıştırılmasını ve sunucuya sıkıştırılmış verilerin gönderilmesini sağlar. Günümüzde genellikle Gzip ve Brotli gibi sıkıştırma algoritmaları kullanılmaktadır.
TLS/SSL ve Veri Sıkıştırma (Compression) Kullanımının Önemi ve Avantajları
-
Güvenlik: TLS/SSL kullanmak, API trafiğinin güvenliğini sağlar. Veriler şifrelenir ve güvenli bir şekilde iletilir. Bu sayede, ortadaki saldırganların verilere müdahalesi engellenir ve hassas bilgilerin güvenliği korunur.
-
Veri Transfer Performansı: Veri sıkıştırma kullanmak, veri transferi sırasında bant genişliği kullanımını azaltır ve verilerin daha hızlı bir şekilde iletilmesini sağlar. Bu, özellikle düşük hızlı bağlantılarda ve mobil cihazlarda performansı artırır.
-
Maliyet ve Verimlilik: Veri sıkıştırma, veri transferindeki maliyeti azaltır ve ağ trafiğini azaltarak sunucu ve ağ kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlar.
-
Mobil Uygulamalar ve Veri Kotası: Mobil uygulamalar için, veri sıkıştırma veri kullanımını azaltır ve kullanıcıların veri kotalarını daha az tüketmelerini sağlar. Bu, kullanıcı deneyimini iyileştirir ve maliyetleri düşürür.
RESTful API'larında TLS/SSL ve veri sıkıştırma kullanımı, veri güvenliğini ve performansını artırır. API'lerin güvenli bir şekilde çalıştırılması, kullanıcıların ve uygulamaların verilerini koruyarak güvenilir bir hizmet sunmalarını sağlar. Veri sıkıştırma ise veri transfer performansını artırarak kullanıcı deneyimini geliştirir ve sunucu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlar. RESTful API tasarımında, TLS/SSL ve veri sıkıştırma gibi önemli güvenlik ve performans özelliklerinin göz ardı edilmemesi gereklidir.
Swagger Nedir?
Swagger, API'lerin tasarımı, belgelendirilmesi ve kullanımı için açık kaynaklı bir proje ve bir dildir. Swagger, aslen "Swagger Specification" olarak adlandırılıyordu, ancak daha sonraları "OpenAPI Specification (OAS)" adını almıştır. Swagger/OAS, RESTful API'lar için tanımlama dilidir ve API'lerin nasıl çalıştığına dair bir açıklama sunar. API'nin nasıl çağrılacağı, hangi parametrelerin kullanılacağı, hangi cevapların döndüreceği gibi detayları tanımlayarak API'nin etkili bir şekilde belgelendirilmesini ve kullanılmasını sağlar.
OpenAPI Specification Nedir?
API'lar (Application Programming Interface - Uygulama Programlama Arayüzü), günümüzde yazılım geliştirme ve bütünleştirme süreçlerinin temel taşlarından biri haline gelmiştir. API'lar, farklı yazılımların birbiriyle etkileşim kurmasını ve veri alışverişi yapmasını sağlayarak uygulamaların daha işlevsel ve esnek olmasını mümkün kılar. Ancak, API'lerin tasarımı, belgelendirilmesi ve kullanımı süreçlerinde bir takım zorluklar ve karmaşıklıklar ortaya çıkabilir. İşte bu noktada OpenAPI Specification (OAS) devreye girer.
OpenAPI Specification Nedir?
OpenAPI Specification, önceden "Swagger Specification" olarak bilinen açık kaynaklı bir standarttır. Bu standart, RESTful API'ları tanımlamak, belgelendirmek ve oluşturmak için kullanılan bir dildir. OAS, API'nin nasıl çalıştığına dair bir açıklama sunar ve API'nin nasıl çağrılacağı, hangi parametrelerin kullanılacağı, hangi cevapları döndüreceği gibi detayları tanımlar. API'nin etkili bir şekilde belgelendirilmesini sağlayarak geliştiricilerin API'yi daha kolay ve hızlı bir şekilde kullanmasını olanaklı kılar.
OAS, JSON veya YAML formatında tanımlanabilir ve temel olarak üç ana bölümden oluşur:
-
Genel Bilgiler (General Info): API'nin adı, açıklaması, sürümü ve lisans bilgisi gibi genel bilgilerin yer aldığı bölümdür. API'nin global düzeyde bilgileri burada tanımlanır.
-
Yollar ve Yöntemler (Paths and Methods): API'nin sağladığı kaynaklara ve bu kaynaklar üzerinde yapılacak işlemlere (GET, POST, PUT, DELETE vb.) dair bilgilerin yer aldığı bölümdür. Her kaynağın benzersiz bir URL'si ve ilgili HTTP yöntemleri tanımlanır.
-
Veri Modelleri (Data Models): API ile alınacak ve gönderilecek veri türlerinin (JSON, XML vb.) tanımlandığı bölümdür. Veri modelleri, API'nin istemcilerle etkileşimde kullandığı veri yapılarını belirler.
OpenAPI Specification'ın Avantajları
OpenAPI Specification, API'lerin tasarımı ve belgelendirilmesi süreçlerinde birçok avantaj sağlar:
-
Kolay Anlaşılabilirlik: OAS, açık ve anlaşılır bir dil kullanarak API'nin nasıl çalıştığına dair detayları sunar. Bu sayede, geliştiriciler API'yi daha hızlı ve kolay bir şekilde anlayabilir ve kullanabilir.
-
Birlikte Çalışabilirlik: OAS, birçok farklı programlama dili ve platformda çalışan uygulamalarla uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede, farklı sistemler ve diller arasında entegrasyonu kolaylaştırır.
-
Belgelendirme ve Test Olanakları: OAS, API'nin tüm özelliklerini belgeleyerek kullanıcıların API hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlar. Aynı zamanda, OAS belgeleri, otomatik testlerin oluşturulmasında da kullanılabilir.
-
Aracı Destek: OAS belgeleri, API belgelendirmesi ve test süreçlerini kolaylaştıran farklı araçlar ve hizmetler tarafından desteklenir. Bu araçlar, API'lerin daha etkili bir şekilde geliştirilmesine ve yönetilmesine yardımcı olur.
OpenAPI Specification, API'lerin tasarımı, belgelendirilmesi ve kullanımı süreçlerini standartlaştırarak geliştiricilerin API'leri daha verimli bir şekilde kullanmalarını sağlar. API'lerin daha iyi anlaşılmasını ve uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlayarak yazılım geliştirme süreçlerini kolaylaştırır. OAS, API ekosisteminin gelişimine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunarak yazılım dünyasındaki önemli bir role sahiptir.
Hateoas Nedir?
HATEOAS (Hypermedia as the Engine of Application State), RESTful API'ların temel prensiplerinden biridir ve "Hipermultimedya, Uygulama Durumu Motoru Olarak" şeklinde Türkçeye çevrilebilir. Bu prensip, API'lerin etkileşim modelini tanımlayan bir kavramdır ve API'nin kullanıcıya sunulan kaynaklar ve bu kaynaklar üzerinde yapılacak işlemler hakkında daha fazla bilgi sağlar.
Tradisyonel olarak, RESTful API'ler, kaynakları temsil eden URI'lar (Uniform Resource Identifier) üzerinden etkileşim sağlar. Ancak, bu URI'lar genellikle istemci tarafından önceden bilinir ve sabittir. Bu durumda, API'nin ileride yapacağı değişiklikler istemci tarafında güncellemeler gerektirir ve esnekliği kısıtlar. İşte HATEOAS, bu esnekliği sağlamak için tasarlanmıştır.
HATEOAS, API yanıtı içinde hipermultimedya bağlantılarını (hypermedia links) kullanarak kaynaklar arasında gezinmeyi ve istemci tarafında yapılabilecek işlemleri dinamik olarak keşfetmeyi sağlar. Bu bağlantılar, ilgili kaynakların URI'larını ve ilgili HTTP yöntemlerini içerir. Bu sayede, istemci, API'ye ilk başta tek bir giriş URI'si ile bağlanır ve daha sonraki adımlarda API'de sunulan bağlantıları takip ederek kaynaklar arasında gezinir ve işlemleri gerçekleştirir.
Örneğin, bir HATEOAS uyumlu API'den alınan yanıt şu şekilde olabilir:
{
"id": 123,
"name": "John Doe",
"links": [
{
"rel": "self",
"href": "https://example.com/users/123"
},
{
"rel": "update",
"href": "https://example.com/users/123",
"method": "PUT"
},
{
"rel": "delete",
"href": "https://example.com/users/123",
"method": "DELETE"
}
]
}
Yukarıdaki örnekte, API, kullanıcı "John Doe" için temel bilgileri ve onunla yapılacak işlemleri içeren bir yanıt döndürmektedir. "links" özelliği, ilgili kaynaklar ve bu kaynaklar üzerinde yapılacak işlemleri tanımlayan hipermultimedya bağlantılarını içerir. İstemci, bu bağlantıları kullanarak kullanıcıyı güncelleyebilir veya silebilir.
HATEOAS, API'nin gelecekte yapacağı değişikliklerden etkilenmeden esneklik ve evrim kabiliyeti sağlar. API tarafında yapılan değişiklikler, istemci tarafında herhangi bir kod değişikliği olmadan gerçekleştirilebilir. Bu sayede, API ve istemciler arasındaki bağımlılıklar azalır ve API'lerin daha sürdürülebilir ve ölçeklenebilir olmasını sağlar.
Sonuç olarak, HATEOAS, RESTful API'lerin daha esnek, bağımsız ve kullanıcı dostu olmasını sağlayarak API ekosistemine önemli bir katkı sağlar.