Architecture Decision Records (Mimari Karar Kayıtları)

Architecture Decision Records (ADR), mimari kararların belgelenmesi ve yönetilmesi için kullanılan bir yöntemdir. ADR'ler, bir sistem veya yazılımın geliştirilme sürecinde alınan mimari kararların kaydedilmesini ve ileride nasıl değiştirileceğine dair bilgilerin saklanmasını sağlar.

ADR'ler, mimarların ve yazılım geliştiricilerin, sistemlerinin ve yazılımlarının evrimi sırasında aldıkları kararları izlemelerine ve anlamalarına yardımcı olur. ADR'ler ayrıca gelecekteki geliştirme ve değişikliklerde mevcut kararları ve nedenlerini gözden geçirme imkanı sağlar.

Bir ADR genellikle aşağıdaki bileşenleri içerir:

1. Başlık: ADR'nin özetini veya konusunu açıklayan bir başlık.

2. Bağlam: ADR'nin neden oluşturulduğunu açıklayan bir giriş bölümü. Bu bölümde, mevcut durum, mevcut sorunlar veya gereksinimler gibi kararın alındığı bağlam hakkında bilgi verilir.

3. Karar: ADR'nin ana bölümü olan kararın kendisi. Bu bölümde, belirli bir mimari kararın ne olduğu, nasıl uygulandığı ve neden tercih edildiği gibi detaylar açıklanır.

4. Sonuçlar: Kararın olası sonuçları, faydaları ve riskleri hakkında bilgi veren bir bölüm. Bu bölümde, kararın sistem üzerindeki etkileri, olası zorluklar ve uyum gereksinimleri gibi unsurlar ele alınır.

5. Alternatifler: Kararın alınmasından önce değerlendirilen alternatiflerin listelendiği bölüm. Bu bölümde, diğer seçeneklerin avantajları, dezavantajları ve neden reddedildikleri açıklanır.

6. Bağlantılar: ADR ile ilgili diğer belgelere veya kaynaklara yapılan bağlantılar. Bu bağlantılar, ek ayrıntılar veya daha fazla bilgi sunabilir.

ADR'ler, bir projenin veya sistem geliştirme sürecinin bir parçası olarak oluşturulur. Mimari ekipler, yeni bir sistem oluştururken veya mevcut bir sistemi değiştirirken ADR'ler oluşturarak kararları kaydedebilirler. Bu kayıtlar, ekibin kararları izlemesine, paylaşmasına ve gelecekteki kararları daha iyi bilgilendirerek tutarlı bir mimari yaklaşımı sürdürmesine yardımcı olur.

ADR'ler, projelerin geçmişini belgelemek ve gelecekteki geliştirme çalışmalarında referans oluşturmak için önemli bir araçtır. Aynı zamanda, farklı ekipler arasında bilgi paylaşımını kolaylaştırır ve bir projenin mimari vizyonunu ve evrimini anlamak için yararlı bir kaynak sağlar.

Sonuç olarak, Architecture Decision Records (ADR), mimari kararların belgelenmesi ve yönetilmesi için kullanılan bir yöntemdir. ADR'ler, projelerin mimari evrimini izlemek, kararları paylaşmak ve gelecekteki geliştirme çalışmalarında rehberlik etmek için önemli bir araçtır.

Örnek Mimari Karar Kaydı (ADR)

Başlık: Veritabanı Seçimi

Bağlam: Projemiz, bir e-ticaret platformunun geliştirilmesini içermektedir. Bu platformda kullanılacak veritabanı yönetim sistemini seçmemiz gerekmektedir. Kararın temel amacı, platformun performansını, ölçeklenebilirliğini ve uygun maliyetli olmasını sağlamaktır.

Karar: PostgreSQL veritabanı yönetim sistemini seçmeye karar verdik. PostgreSQL, açık kaynaklı bir ilişkisel veritabanıdır ve geniş bir kullanıcı topluluğu ile desteklenmektedir. Aşağıdaki nedenlerle bu kararı aldık:

1. Performans: PostgreSQL, karmaşık sorguları hızlı bir şekilde yürütebilme yeteneğine sahiptir. Büyük miktarda veri işleme ve yüksek trafiği destekleme konusunda iyi performans gösterir.

2. Ölçeklenebilirlik: PostgreSQL, yüksek ölçeklenebilirlik sağlamak için replikasyon ve bölümlendirme gibi özelliklere sahiptir. Bu, platformun gelecekteki büyümesini desteklemek için önemlidir.

3. Veri bütünlüğü: PostgreSQL, ACID (Atomiklik, Tutarlılık, İzole Edilebilirlik, Dayanıklılık) özelliklerini destekleyen bir veritabanıdır. Bu, veri bütünlüğünü sağlama ve güvenilirlik düzeyini artırma açısından önemlidir.

4. Ekosistem: PostgreSQL, geniş bir ekosisteme sahiptir ve pek çok kullanışlı eklenti ve araç sunar. Bu, platformun geliştirme sürecini kolaylaştırır ve ekibimizin PostgreSQL ile ilgili destek ve kaynaklara kolayca ulaşmasını sağlar.

Sonuçlar: PostgreSQL'ü seçmek, platformun performansını artırırken veri bütünlüğünü ve güvenilirliği de sağlamış oluruz. Ayrıca, PostgreSQL'in ölçeklenebilirlik yetenekleri, platformun gelecekteki büyüme ve artan kullanıcı taleplerine cevap vermesini sağlar. Ancak, PostgreSQL'in diğer veritabanı yönetim sistemlerine göre daha karmaşık bir yapıya sahip olması, eğitim ve uzmanlık gerektirebilir.